Kendinizi
sürekli yorgun hissediyor musunuz Enerjinizin hızla tükendiğini, ancak yerine
aynı hızla koyamadığınızı mı fark ettiniz?Önünüzü göremeyecek kadar yoğun mu
çalışıyorsunuz? Belli bir nedeni olmaksızın kendinizi huzursuz mu
hissediyorsunuz? Üzerinizdeki baskılar nedeniyle duygularınızda hızlı
değişmeler oluyor mu? Hiçbir şey yapamayacak kadar isteksiz ve halsiz misiniz?
İş
yerinizde etrafınıza bir bakın. Bazı çalışanlar daha coşkuyla çalışırken
diğerlerinin pili bitmiş gibi mi? Ya siz...Stres ve yoğun çalışma temposunun
etkilerini eskiye oranla daha fazla hissediyor musunuz? Yatağa yapıştığınızı,
işe gitmemek için bahaneler bulmaya çalıştığınızı fark ediyor musunuz? İş
yaşamıyla ilgili eski coşkunuzu yitirdiğinizi, işe giderken yol boyunca geri
geri gittiğini hissediyor musunuz? Yoğun baş ağrıları çekiyor musunuz?
Bu
soruların hepsine ya da çoğuna evet diyorsanız ;
·
İş
temponuzu düşürmeyi deneyin
·
İş
saatleri içinde kısa ancak sık aralıklı molalar vermeye çalışın
·
Yemek
ve uyku saatlerinizi düzene koyun
·
Tatile
gitmeye gayret edin
Bunları
denemenize rağmen sıkıntılarınız değişmiyor ve hatta artıyorsa “ tükenmişlik
sendromu” yaşıyorsunuz demektir.
Tükenmişlik
sendromu oldukça yaygın görülen bir durumdur. Çalışan kişilerin %80’i iş
yaşamlarının bir noktasında tükenmişlik sendromuna yakalanabilmekte. Ancak bu
durum birdenbire gelişen bir durum değil, yavaş yavaş gelişiyor , bazı
faktörlerle besleniyor. Ortaya çıktıktan sonra da kişinin ruhsal dengesini
bozuyor, iş- aile- sosyal yaşantıda önemli gedikler açılmasına neden
olabiliyor.
Tükenmişlik
sendromu basit bir yorgunlukla açıklanamaz. Yorgunluk iyi bir uyku ve dinlenme
ile düzelebilir. Ancak tükenmişlik sendromunu yaşayan kişiler kendilerini
uyuyamayacak kadar yorgun- huzursuz hissedebilirler.
Nedir tükenmişlik sendromu?
·
Duygusal
açıdan tükendiklerini, hiç kimseye verecekleri bir şey kalmadığını hissederler
·
Kendilerini
ve yaptıkları işi hep olumsuz kelimelerle tanımlarlar
·
Hiç
kimsenin onları takdir etmediğini, beğenmediğini düşünür, ancak kendilerini de
beğenmezler
·
Aşırı
heyecanlı, huzursuz, gergindirler
·
Kendilerini
mutsuz- umutsuz hissederler
·
Aşırı
öfkelidirler, tepkileri abartılıdır
·
Her
şeyin daha da kötüye gideceğini zannederler
·
Dikkatlerini
toplamakta güçlük çekerler, düşünme hızları yavaşlamıştır
·
Karar
vermekte- insiyatif kullanmakta zorluk çekerler
·
Nesnelliklerini
kaybetmişlerdir
·
Değişimlere
karşı tepki duyarlar, engel olmaya çalışırlar
·
Fiziksel
olarak ta enerji kaybı yaşarlar
·
Mide-
barsak şikayetleri, baş ağrıları sık olarak gözlenir
·
İştahsızlıktan
yakınırlar. Bazen de kendilerini yemeye verirler
·
Çok
yorgun olmalarına rağmen geç saatlere kadar uyuyamazla, sabah çok zorlukla
uyanırlar ve uyandıklarında halen yorgundurlar
·
Hem
iş, hem sosyal hem de aile yaşantılarında ilişkileri bozulmuştur. Özellikle
yakın ilişkilerde ciddi sorunlar yaşarlar
·
İş
ortamındaki müşterilerle çatışmalara girmeye başlarlar
·
Giderek
değersizleştiklerini, artık işe yaramaz hal geldiklerini düşünürler
·
Cinsel
ilgilerinde belirgin bir azalma olmuştur
Kimlerde daha sık görülür?
Tükenmişlik
sendromu sıklıkla hizmet sektöründe çalışanlarda gözlenir. Yönetici
kademesindekilerde, kurtarıcı pozisyonundaki kişilerde, yaşamsal önemi olan
kararlar vermek durumunda kalacak kişilerde , ve takım liderlerinde görülme
olasılığı daha fazladır. Zaman baskısıyla iş yetiştirmek durumunda kalanlar,
dikkatin keskin olmasını gerektiren işlerde çalışanlar, ufak detaylara
fazlasıyla önem verilmenin gerekli olduğu işleri yapanlar tükenmişlik
sendromuna daha yatkın olabiliyorlar.
“Hiç
kimse tükenmişlik sendromuna karşı bağışık değildir. Hangi işte çalışırsa
çalışsın hangi pozisyonda olursa olsun herkes tükenmişlik sendromu için bir
adaydır.
Hangi faktörler tükenmişlik sendromunun gelişimine katkıda bulunur?
İşe
ait faktörler arasında; fazla iş yükü, daha uzun çalışma saatleri, riskli işler
sayılabilir.
İş
ortamına ait faktörler arasında;
·
Sorumluluk
ve yetki arasında dengesizlik
·
Profesyonel
olmayan bir yönetim anlayışı
·
Etkin
bir denetimin olmaması, geri bildirim verilmemesi
·
İş
ortamında arkadaşça olmayan, rekabete dayalı ilişkiler
·
Mola
vermeye uygun ortamların olmaması
·
Yönetici
kadronun gerçekçi olmayan beklentileri
·
İş
ortamının güvenilir olmaması
·
İş
ortamında çalışanlara karşı eşitsiz davranılması
·
İş
arkadaşları arasında paylaşımın az olması
·
Çalışanların
karar verme- insiyatif kullanma yetkilerinin olmaması
Kişisel
özellikler olarak;
·
Her
şeyi kusursuz yapma isteği
·
Hayır
deme zorlukları
·
Aşırı
gelişmiş görev duygusu
Bu
özellikleri belirgin olan kişiler çabalarını her zaman yetersiz bulur,
kendilerinden daha fazlasını beklerler, kendilerini yaptıklarından dolayı
ödüllendirmez, aksine yapamadıkları şeyler için cezalandırırlar. Kendine karşı
beklentileri abartılı olmadığından gerçekleşemez, bu nedenle de kendilerini
tıkanmış, çaresiz hissederler. İşe karşı ilgilerini, coşkularını yitirirler,
kafalarını toplamakta güçlük çekmeye başlarlar, işle ilgili
ertelemeler hoşuna gitmeye başlar. Giderek işe karşı olumsuz, hatta düşmanca
tutumlar artar, iş monoton- sıkıcı görünür, sabırsız ve öfkeli bir hal alırlar
ve tükenmeye başladıklarını hissederler.
·
Yakın
ilişki kurma konusunda zorluk çeken kişiler dinleyici konumundaki işleri tercih
edebilirler. Böylece insanlara hem yakın olacak hem de kendilerinden fazla bir
şey vermelerine gerek kalmayacak, hem de kendi gerginliklerinden uzaklaşmış
olacaklardır. Ancak; başkalarını dinlemek , onların onayını- beğenisini almak
her zaman istenilen sonuçları vermez.o zaman işe verilen enerji giderek azalır,
işten soğumalar , düşmanca tavırlar gelişmeye başlanır.
Gelelim
tükenmişlik sendromundan kurtulmak için yapacağımız bazı öneriler;
·
Öncelikle
bu durumun herkesin başına gelebileceğini unutmayın. Her ne kadar belli kişilik
özellikleri ve iş ortamları tükenmişlik sendromu için hazırlayıcı olsalar da
her çalışan kişi için tükenmişlik sendromu bir tuzaktır. Unutmayın ki; “Zayıf
değilsiniz”, “Yaşlanmıyorsunuz, paslanmıyorsunuz”, “Sizin hatanız değil”
·
Motivasyon
süreklilik göstermez, yangın gibidir, giderek güçlenir ve yakıcı olur veya
azalır ve söner. Motivasyonun azalması her zaman bir alarm durumunu işaret
etmez.Halen yakıtınız varsa motoru ateşleyebilirsiniz
·
İşinizi
yaparken katılımcı, iyimser,yardımcı olun; ancak işinizle bağlantılı olarak çok
büyük değişiklikler yapmanın sadece sizinle bağlantılı olmadığını fark edin
·
İş
yerinizde her türlü fikre açık olun, kendinize esneme payı bırakın, zaman zaman
risk alın, ancak kendinizi tehlikeye atmayın
·
İş ortamınızı
dengeli hale getirin. Unutmayın ki; hiç kimse her gün her dakika çalışamaz. Bir
makinenin bile düzgün çalışabilmesi için rektifiye olması, düzenli bakımının
yapılması gerekir. Kendinizi fazla zorlamayın, mola vermeyi asla unutmayın.
Molalar veya iş yerinde yapılabilecek farklı etkinlikler zaman kaybı gibi
görünse de , verimliliği, performansı fazlasıyla arttıran fırsatlardır.
·
Yaptığınız
işe farklı boyutlar, kendi kişiliğinizden bir şeyler katın
·
İşin
sahibi iseniz, çalışanlarınızın işle
ilgili kararlara
katılımını sağlayın. Çalışanın insiyatif kullanması, yapacağı işle ilgili
olarak bazı karar mekanizmalarının içinde yer alması işin verimini, üretkenliği
arttırcak, hem çalışanın hem de iş sahibinin stresini- tükenmişiliğini en aza
indirecektir
·
İş
ortamındaki ilişkilerinizi geliştirin. Arkadaşlıkları daha sıcak hale getirmek
için iş dışı ortamlar yaratmak,işle
ilgili konularda ortak
dil oluşturabilmek oldukça önemli
·
İş
yükünüzü gerçekçi boyutlarda tutmaya çalışın. Yoğun tempoda çalışılması
gerektiğinde dahi boş zamanları olabildiğince iyi değerlendirin.en yoğun
çalışmada bile kendinize bir hava alma
olanağı tanıyın
·
Sizin
için tükenmişlik sendromuna neden olabilecek faktörleri ayırt etmeye çalışın.
Bu faktörlerin hangilerini değiştirebileceğinizi keşfedin
·
Stresin
yaşamın önlenemez bir parçası olduğunu unutmayın. Sizin için strese yol açan
durumları bir kağıda not edin ve yanlarına stresi azaltabilecek yaratıcı
alternatif çözümleri ekleyin
·
Yaşamınızın
kontrolünü elinize alın. Yaşam sadece işten ibaret değildir.
·
İş
dışı bir yaşamınız olduğu gerçeğini sık sık kendinize hatırlatın.
Arkadaşlıklarınızı, aile ilişkilerinizi tekrar gözden geçirin, onlara daha yakın
olmaya çalışın
·
Kendinize
bakmayı unutmayın. Egzersiz yapın, iyi beslenin. Bir kitap okuyarak kendinizi
yenileyebilirsiniz. Müzik dinleyin, T.V izleyin, çocuklarınızla oynayın,
pencereden dışarıyı seyredin
·
İş
dışı alanlarda kendinize zevk alanları yaratın
Son
olarak ta; tükenmişlik sendromu yaşayan kişilerin sıkça akıllarına takılan
birkaç soruya değinmek istiyorum
“Tükenmişlik
sendromundan kurtulabilmek için şirketteki pozisyonumdan ayrılmam mı
gerekiyor?”
Bu
soruya net bir cevap verebilmek zor. Eğer
işinizdekilerden sizden sürekli olarak bu yoğunlukta çalışmanızı talep ediyor,
durumunuza karşı anlayışlı davranmıyorlarsa, ortam değiştirmeniz gerekebilir.
Ancak, öncelikle iş yerinizdekilere içinde bulunduğunuz durumu açıklayabilir ve
yardım isteyebilirsiniz.
“Çok
stresliyim, şu anda işimi yapamaz durumdayım şeklinde bir itirafta bulunursam
beni ne kadar bu işte tutarlar?”
Evet,
böyle bir itiraf nedeniyle işinizden olabilirsiniz. Ancak bu itirafı
yaptığınızda bu sorunları yaşayan tek kişinin siz olmadığınızı fark
edebilirsiniz, veya amirlerinizin size karşı anlayış gösterebileceklerini
anlama fırsatınız olabilir. Belki de, durum dışarıdan sizin hissettiğinizden
çok daha hafif görünüyordur, ya da benzer şikayetleri yaşayan veya yaşamış olan
iş arkadaşlarınızın size farklı önerileri olabilir.
Ayrıca;
bu durum paylaşılmadıkça ve düzeltilmesi için bir çaba harcanmadıkça giderek
bir girdap gibi sizi içine çekebilir. Sonuçta çeşitli ruhsal rahatsızlıklar
gelişebilir.
Ağır
bedeller ödemeden önce bazı önlemler alın, gereğinde profesyonel yardım
istemekten çekinmeyin.
Tükenmişlik
sendromu önlenebilir ve ilerlemesi durdurulabilir bir durumdur. Her iş için
coşku - sıcaklık gereklidir, ancak unutmayın fazla ısı yakıcı olabilir.
Psikiyatr Özlem
Mestçioğlu
No comments:
Post a Comment