Saturday, April 2, 2016

İNTİHAR EDEN ÜNLÜ YAZARLAR

-İntihar Eden Yazarlar:
SYLVİA PLATH
-Sylvia Plath:  1932’de ABD’de dünyaya gelen yazar trajik yaşamı ve intiharıyla tanınır. Aynı zamanda yarı otobiyografik bir roman olan ve depresyonu üzerine ayrıntılı bilgiler veren ‘’Sırça Fanus’’ kitabının yazarı olarak bilinir. 1963’te ikinci kattaki odalarında uyumakta olan çocuklarının yanına süt ve kurabiye bıraktıktan sonra, odalarının kapısını da içeri gaz girmeyeceğinden emin olmak üzere bantlayarak kapattı ve kafasını fırının içine sokarak intihar etti.

-Nilgün Marmara:  1958’de Türkiye’de dünyaya gelen yazar 1985 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nde mezuniyet tezi olarak ‘’Sylvia Plath’in şairliğinin intiharı bağlamında analizi’’ni yazdı. Evinin balkonundan 1987’de atladı. ‘’Kırmızı Kahverengi  Defter’’ adıyla yayınlanan günlüğünde ‘’ hayatın neresinden dönülürse kârdır’’ ifadesi yer almaktadır.
-Beşir Fuat:  1852’de Osmanlı İmparatorluğu’nda dünyaya gelen yazar ilk Türk materyalistlerindendi. Annesinin yakalandığı sanrılı depresyon hastalığının kendisinde de ortaya çıkacağı korkusuna kapılmış ve bu yüzden intihar etmiştir. Kaderin insanın elinde olduğunu kendisine kanıtlamak için bileklerini keserek intihar etti. Öldüğünde 45 yaşındaydı. İntiharı için şöyle demişti ‘’İntiharımı fenne tatbik edeceğim; şiryanlardan birinin geçtiği mahallede cildin altına klorit kokain şırınga edip buranın hissini ibtal ettikten sonra orasını yarıp şiryanı kesrek seyelan-dem tevlidiyle terk-i hayat edeceğim.’’ Ölürken izlenimlerini kanıyla kağıda yazıyordu: ‘’ Ameliyatımı icra ettim. Hiçbir ağrı duymadım. Kan aktıkça biraz sızlıyor. Kanım akarken baldızım aşağı indi. Yazı yazıyorum, kapıyı kapadım diyerek savdım. Bereket versin içeri girmedi. Bundan tatlı bir ölüm tasavvur edemiyorum. Kan aksın diye hiddetle kolumu kaldırdım. Baygınlık gelmeye başladı. Vücudumu teşhir olunmak üzere mekteb-i tıbbıye’ye teberrüan bahşederim’’ demiş olsa da vücudu kadavra olarak kabl edilmemiştir. Beşir Fuat’ın ölümünden sonra İstanbul’da intihar patlaması yaşanır. Matbuat idaresi duruma el koyarak gazetelerdeki intihar haberlerinin yayımını yasaklar. Yasak altı ay sonra bittiğinde gazete balıkları altı ay öncesinin aynısıdır: ‘’ İntihar salgını devam ediyor!’’.
-Heinrich Von Kleist: Alman şair ve romancı. 1811 yılı sonbaharında Wannsee nehri kıyısında tabanca ile önce sevgilisi Henrietti Vogel’i ardından kendini öldürdü. İntihar mektubunda şunları söyledi. ‘Yeryüzünde artık öğrenip edineceğim hiçbir şey kalmadığı için ölüyorum. Elveda! ‘
ERNEST HEMİNGWAY
-Ernest Hemingway:  Amerikalı romancı ve gazeteciydi. Hayatının sonlarına doğru her şeyin boş olduğuna dair fikirleri oluştu. 62 yaşında babası ve annesi gibi av tüfeği ile kendini vurarak yaşamına son verdi. Nobel ve Pulitzer Ödülü sahibiydi.
-Sadık Hidayet:  1903 de dünyaya gelmiştir modern İran edebiyatının önde gelen kaleminden biriydi. Daha önce bir kez intihara teşebbüs eden Hidayet’in ölümünü yirmi beş yıllık arkadaşı Bozorg Alevi şöyle anlatır; ‘’Paris`te günlerce, havagazlı bir apartman aradı, ve buldu. 9 Nisan 1951 günü dairesine kapandı ve bütün delikleri tıkadıktan sonra gaz musluğunu açtı. Ertesi gün ziyaretine gelen bir dostu, onu mutfakta yerde yatar buldu. Tertemiz giyilmiş, tıraş olmuştu ve cebinde parası vardı. Yakılmış müsveddelerin kalıntıları, yanı başında yerde duruyordu.’’
-John Kennedy Toole: ABD’li yazar.Kitabının yayıncılar tarafından basılmaması sonucunda depresyone girdi ve 39 yaşında intihar etti.Ölümünden sonra kitabı basıldı Pulitzer Ödülü’nü kazandı.
-Kurt Tucholsky:  Alman gazeteci ve yazar. Özel yaşamında geçirdiği çalkantılı dönemler, faşist Almanya’nın gidişatından duyduğu üzüntüler sonucunda bunalıma girdi ve 35 yaşında hayatına son verdi.
-Robert E. Howard: Amerikalı yazar ‘’Conan’’ başta olmak üzere pek çok çizgi kahramanın yaratıcısıydı. Annesinin ağır hasta olduğunu öğrenince bunalıma girdi. Ona olan düşkünlüğü ondan sonra bir hayat yaşamasına izin vermeyecek kadar büyüktü. Annesinin ölümünü görmemek için 30 yaşında intihar etti. Son sözleri şunlar oldu: ‘’ Her şey olup bitti, ölüleri yakacak odunların üstüne yatırın beni, ziyafet sona erdi, söndürün kandilleri.’’
-Walter Benjamin:  Alman edebiyat eleştirmeni, düşünür, kültür tarihçisi ve estetik kuramcısı. Yazıları nedeniyle polisle başı belaydı. En son tutuklanacağını anlayınca intihar etti. Öldüğünde 48 yaşındaydı.
-Yasunari Kavabata:  1899 yılında Japonya’da dünyaya geldi küçük yaşında ailesini kaybetti ve yaşamı boyunca yalnız kaldı. En samimi arkadaşının intiharı ve yasak aşkı onu bunalıma sürekledi. 72 yaşında hava gazıyla intihar etti. Kavabata 1968 yılında Nobel Edebiyat Ödülünü almıştı.
-Virginia Woolf:  1882’de İngiltere’de dünyaya geldi. İngiliz edebiyatının en önemli kadın yazarıydı.Feminist çıkışları ile dikkat çekti.Bir görüşe göre her gün savaş korkusu ve yeteneğini kaybetmenin vermiş olduğu stres, dehşet ve korku sonucu ruhsal bunalıma girmişti. Bir başka görüşe göre de üvey babasının oğlunun tacizlerine dayanamayıp intihar etti.1941’de içinde bulunduğu duruma dayanamayan yazar evlerinin yakınında bulunan Ouse nehrine ceplerine taşlar doldurarak atlayıp intihar etmiştir. Buhranını şu sözlerle anlatır: ‘’Yaşamak neden böyle içler acısı, neden bir uçurumun yanı başından geçen daracık bir yol gibi.’’
-Osamu Dazai:  1909’ da Japonya’da doğan yazar Japonların önde gelen Edebiyatçılarındandı. Hayatını esrarkeş, veremli ve alkolik biri olarak geçirdi. Birkaç kez intihar etmeye kalkıştı. Dazai, 1948’de metresiyle birlikte suya atlayarak intihar etti.
 JACK LONDON
-Jack London:  1876 ABD’de dünyaya gelen    yazar tüm zamanların en çok okunan romancısı  olarak kabul edilir. ‘’Dişisine kötü davranan  tek hayvan, insandır.’’ sözünün sahidir.  Yazdığı kitaplardan çok para kazanmasına rağmen  40 yaşında ilaç içerek yaşamına son verdi.
-Arthur Koestler:  Kanser olduğunu öğrendikten sonra hastalığın kendisini yavaş yavaş öldürmesine tahammül edemedi ve yaşamına son vermeye karar verdi.Bu kararında eşi kendisi yalnız bırakmadı ve 82 yaşında eşiyle beraber hayatına son verdi.
 -Jerzy Kosinski:  Musevi asıllı Amerikan yazar, üretemediği ve yazamadığı için bir süre bunalım geçirdi. 58 yaşında evinin banyosunda kafasına naylon poşet geçirerek hayatına son verdi.
-Gilles Deleuze: 1925 yılında Fransa’da dünyaya gelmiştir. 1995 yılında hastalık ve yaşlılıktan düşkün duruma düşmesi ve artık yazı yazamaması sonucunda 70 yaşında girdiği bunalım sonucu pencereden atlayarak intihar etti.
-Carlo Michelstaedter: Carlo, zengin İtalyan-Yahudi ailenin dört çocuğundan en küçüğüydü. 1910 yılının son baharında son eserini bitirdiği günün gecesi odasına kapanıp 23 yaşında intihar etti.
ELEANOR MARX
-Eleanor Marx: 1855 yılında İngiltere’de dünyaya gelmiş ve Marksizmin babası Karl Marx`ın en küçük kızıydı. 1898’de sevgilisi Aveling’in gizlice bir oyuncu ile evlendiğini öğrenince bunalıma girdi. Bu olayında etkisiyle Aveling, Marx’a beraber intihar etmeyi önerdi. Eleanor sevgilisi’nin temin ettiği hidrojen siyanürü içerek intihar etti. Eleanor öldüğünde 45 yaşındaydı ve sevgilisi Aveling intiharı denemedi.
-Sarah Kane:  İngiliz oyun yazarı, uzun yıllar boyunca depresyon tedavisi gören Kane 28 yaşındayken King’s College Hastanesi’nde kendisini asarak intihar etti.
-Romain Gary: Dünya çapında tanınan bir yazardı. Eski eşi Jean Seberg’e tutkuyla bağlıydı.0 Eşinin ölümden bir yıl sonra 65 yaşında Paris’te yaşamına son verdi.  Ardından bıraktığı notta ‘’çok eğlendim. hoşçakalın ve teşekkürler.‘’yazıyordu.
-Attila József : 1905 yılında dünyaya gelen Macar asıllı toplumcu, gerçekçi şair 1937 yılında kendini bir trenin altına atarak intihar etti.
-Tadeusz Browski: Rus yazar 1950 yılında Ulusal Edebiyat Ödülü’nü aldı. 1951 yılında gaz sobasından, gaz solumak suretiyle, 28 yaşında intihar ederek yaşamına son verdi.
-Yukio Mişima:  1925’de Japonya’da dünyaya  gelen yazar 1970’de beraberindeki Tatenokai üyelerinden dördü ile Japonya Silahlı Kuvvetlerinin Tokya’daki  Ichigaya Kampını ziyaret etmişler. Komutanı sandelyesine bağlamışlardı. İmparatorluğun haklarının yeniden tesis edilmesi için hazırladıkları manifestoyu  ve taleplerini  okuduktan sonra geleneksel Japon ‘’seppuku’’ (geleneksel Japon intihar biçimi ) yaparak intihar etmiştir. Üyelerden Hiroyasu koga ise intiharın tamamlanması için Mişima’nın başını kılıçla kesmiştir. Mişima intiharını bir yıl öncesinden hazırlamış Tatenokai üyeleri dışında hiç kimse yazarın intihar hazırlığından haberdar olmamıştı.
STEFAN ZWEİG
-Stefan Zweig: 1881 tarihinde Avusturya’da dünyaya gelen yazar özellikle biyografi alanında önemli eserler ortaya koydu. Avrupa’nın içine düştüğü durumdan duyduğu üzüntü ve yaşamındaki düş kırıklıkları nedeniyle 1942’de Rio de Janeiro’da, karısı Lotte ile birlikte intihar etti. Buna Hitler’in dünya düzenini kalıcı sanmasının verdiği karamsarlığın yanı sıra, kendi dünyasının asla bir daha var olmayacağı düşüncesi neden oldu
-Sergey Yasenin:  1925 yılında henüz 24 yaşındayken yaşamını kendi elleriyle son veren şair, arkasında kendi kanıyla yazdığı son mektubundaki son şiirinde sağ kalanlara şöyle sesleniyor: ‘’Şu yaşamda yeni bir şey değil ki ölüm, / ama pek öyle yeni sayılmaz yaşamakta.’’ O dönem en iyi dostu olan Mayakovski bu intihara atfen ve kızgınlıkla aşağıdaki şiiri Yasenin’e yazıyor ama beş yıl sonra kadim dostunun yanına aynı Yasenin gibi kendi isteğiyle gidiyor. ‘’ Şu yaşamda / en kolay iştir ölmek / asıl güç olan / yeni bir hayata / başlamak…’’
-Vladimir Vladimiroviç Mayakovsi:  1893’te Gürcistan’da dünyaya gelen yazar Nazım Hikmet’in ilk esinlendiği şairlerdendir. Kalbine ateş ederek son derece cesaret ister bir biçimde 1930 yılında intihar etmiştir.