Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gündemi yine Gezi Parkı’ydı. Zayıflatılamayan Gezi Direnişi karşısında geri adım sinyalleri veren Erdoğan, “Orada illegal örgütler var. Haklarından geleceğiz” diye tehdit savurmayı da ihmal etmedi
AKP Belediye Başkanları toplantısında iktidarın kriz ve panik havasını yansıtan çelişkili ve saldırgan ifadeler sarf eden Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı direnişçilerine, muhalefete, medyaya ve Avrupa Parlamentosu’na çattı. Erdoğan’ı alkışlamakta pek istekli davranmayan partililerin moralsizliği dikkat çekti.
Erdoğan 3 yurttaşının ölümü ve 5 binin üzerinde yurttaşın yaralanmasından bahsetmedi, yalnızca 600 polisin yaralandığını ve 1 polisin öldüğünü söyledi.
Erdoğan halihazırdaki Türkiye manzarasına hakim olan büyük halk direnişine karşı “marjinaller, teröristler, illegal örgütler” söylemini sürdürürken, hafta sonu Ankara ve İstanbul’da düzenlenecek mitinglerle gerçek bir Türkiye manzarası sunacaklarını öne sürdü. AKP’nin bu mitinglerle hem iç motivasyonu sağlamayı hem de uluslararası alanda güçlü hükümet imajını korumayı hedeflediği anlaşılıyor.
24 saat mühlet tehdidi boş çıktı
AKM’yi yıkmakta ısrarlı olduklarını söyleyen Erdoğan AKM’de asılı bulunan “Hükümet istifa”, “Ya adalet, ya kıyamet”, “Boyun eğme”, “Sendikalar göreve, genel greve”, “Üniversite ayakta” gibi pankartlar için “paçavra” tanımlamasında bulundu ve övünerek “AKM’yi 24 saat içinde bu paçavralardan temizlenmesi için talimat verdim. Temizledik” dedi.
Oysa Erdoğan dünkü açıklamalarında 24 saat içinde “Park’ın temizleneceğini ve bu işin biteceğini” söylemişti.
Olmuyor, olamıyor, Gezi Direnişi büyüyor
Hükümetin direnişi bölme çabaları iki haftadır sonuç vermezken Erdoğan işe yaramayan “samimi çevreciler – marjinaller” edebiyatını sürdürdü.
“Samimi gençlere”, “yavrulara” seslendiğini söyleyen Erdoğan, “Siz oradan çekilin. Bizi illegal örgütlerle, teröristlerle karşı karşıya bırakın. Orayı temizleyelim sahibine verelim. Biz onların hakkından geliriz” tehditlerini savurdu.
Polise söz söyletmeyen Erdoğan, “Yakıp yıkmak suçtur” diyerek Gezi direnişçilerini hedef gösterdi.
Gezi Parkı’nı kendi gençliğinden çok iyi tanıdığını söyleyen Erdoğan, “Kimse bize Gezi Parkı ile ilgili ders vermeye kalkmasın” dedi. Tüccarların iş yapamaz hale geldiğini iddia eden Erdoğan, esnafın aksi yöndeki beyanlarına rağmen iddiasında ısrar etti.
Gezi Parkı’na Topçu Kışlası yapılmasıyla ilgili ilk defa konuştuklarında kendilerini 3 bin kişinin dinlediğini ve hepsinin çok memnun kaldığını belirten Erdoğan, sokaktaki milyonlarca “çapulcu”yu görmezden geldi.
İleri demokrasilerde biber gazı vardır
Biber gazının yasaklanması talebine ilişkin de açıklamalarda bulunan Erdoğan “İleri demokrasilerde biber gazı kullanılır. Evet” dedi. Erdoğan, biber gazı kullanmanın polisin en doğal hakkı olduğunu kaydetti.
‘Avrupa Parlamentosu haddini bilsin’
Erdoğan’ın hedefinde bir de Avrupa Parlamentosu vardı. “Bizle ilgili alacakları kararı tanımıyorum. Sizin haddinize mi?” diye konuşan Erdoğan, Türkiye’nin henüz Avrupa Birliği’ne üye olmadığını ve yalnızca müzakereci olduğunu bu nedenle kararlarına kimsenin karışamayacağını söyledi.
Demokrasi aşığı Erdoğan: “Ya evet diyeceksin, ya evet diyeceksin”
Konuşmanın bir diğer konusu ise “referandum”du. Kamu yoklaması yapılmasının mümkün olduğunu söyleyen ve sık sık demokrasi mücadelesi verdiklerini vurgulayan Erdoğan, tam olarak şu cümleyi de kurdu: “Ya referanduma evet diyeceksin ya uygulamamıza evet diyeceksin.”
Erdoğan’a göre ortada dava var ama konusu yok
Erdoğan bir yandan verilecek yargı kararını da beklediklerini belirtirken, bir yandan da yürütmeyi durdurma kararının verildiği günün manidar olduğunu ifade etti. Erdoğan, var olan bir idari işleme karşı açılan bir dava olmasına rağmen, “Ortada yapılmış bir ihale yok ki sen yürütmeyi durdurma kararı veriyorsun” diye konuşarak çelişkili açıklamalarına yenisini kattı.
Sendika.Org
No comments:
Post a Comment